Haber Arşivi

Hariçten Haber: Nefretin Yalın Hali

NEFRETİN YALIN HALİ
16 - 20 Şubat 2009
Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tınaztape Kampusü - Buca / İZMİR
+90-232-4128502
fenedebiyat@deu.edu.tr

"Nefretin Yalın Hali" sergisini anlamlandırabilmek için bu etkinlikten öncesine bakmak gereklidir. DEÜ FEF binası giriş holünde, 2-4 Aralık tarihleri arasında öğrencilerimle birlikte gerçekleştirdiğimiz "Sevginin Yalın Hali" adlı sergi bu çalışmanın başlangıcını oluşturuyor. Bu serginin görsel malzemeleri fakültemiz web sayfasında yer alıyor (http://web.deu.edu.tr/fenedebiyat/ealbum/081202Sergi/). "Sevginin Yalın Hali" adını verdiğimiz bu ilk sergi aslında okulumuzda uygulanmakta olan "Aktif Eğitim" kapsamında yapılan "İletişim Becerileri" adlı derste ortaya çıkmış bir projedir. Bu projenin devamı olarak derste öğrencilerle yapılan tartışma sonunda, öğrencilerin de önerileri doğrultusunda bu ilk serginin karşıtı olabilecek bir serginin açılmasının diyalektik bir süreci tamamlayabileceği sonucu çıkmıştır. Sevginin Yalın Hali'nin karşıtı, yine öğrencilerin önerisi doğrultusunda "Nefretin Yalın Hali" olarak belirlenmiştir. Bu tür bir enstalasyon için nefreti bizce en doğru, en keskin, bununla birlikte kansız bir içeriği olacak biçimde anlatabileceği düşünülen bu proje belirlenmiştir.

Proje, üzerinde sarı renkle 'suçlu/guilty' yazısı bulunan kırmızı renkli bir çocuk mantosunun sergilenmesinden oluşmaktadır. Yazının sarı rengi, bir zamanlar Yahudileri yaftalamada kullanılan sarı renkli Davut Yıldızı ile bu rengin karantina bayrağının rengi olması nedeniyledir. Sarı karantina bayrağı, yaklaşılmaması gereken, iğrenç, bulaşıcı ve itici bir olayı ya da varlığı simgeler. Bununla ilişkili olarak hemen belirtmek gerekir ki nefret sözcüğünün sözlük anlamı 'itici' ve 'iğrenç'tir.

Kırmızı ise kaynağını eski çağlardan alan, Eski ve Yeni Ahit'te de geçen kırmızıya yüklenen anlamlar nedeniyledir: Kırmızı, İbrani geleneğinde Adam'ı yani Adem'i simgelemekle birlikte, günahı da ifade etmekteydi. Ayrıca, Eski Yunan'da kan lekelerini sakladığı için savaş ve savaşçılarla, bir diğer deyişle, cezalandırılma korkusu olmadan insan öldürme yetkisi ile donanmış kişilerle özdeşleşmekte; bunun yanı sıra utanç verici bir harekette bulunulması ve ihanetle de ilişkilendirilen yüz kızarmasıyla bağlantılıdır. Kısacası kırmızı, evrensel olarak canlılık, kan ve savaşın rengi olarak düşünülebilir.

Seçilen çocuk mantosu ise Steven Spielberg'in bir filmi olan Schindler'in Listesi'nin bir sahnesine gönderme içermektedir. Tamamı siyah beyaz çekilen bu filmin tek renkli sahnesi Getto'nun boşaltılması sırasında kaçmakta olan kırmızı mantolu bir Yahudi kız çocuğunun görüntülendiği sahnedir. Daha sonra bu çocuğun ölüsünü de kırmızı mantosuyla görürüz.

Suçlu yazısı ise özellikle seçilmiş ve özünde masum ve suçsuz olan bir çocuğun ırk, din, dil ve ulus farkı olmaksızın masum ve suçsuz olmasına gönderme yapılmıştır. Son günlerde Gazze'de olan olaylar da ölen çocuklar da masum ve suçsuz olmakla birlikte bir zamanlar Yahudilerin uğradığı soykırıma benzer bir şekilde yok edilmekteler. Bu olaylar da aslında nefretin yine ırk, din, dil, ulus, cinsiyet ve yaş gözetmeksizin her insanın en derin duygularından olduğunu dışa vurmaktadır. Ayrıca, daha önce yapılan sevgiyle ilişkili sergide insan figürünü çağrıştıran yalın formların çoğaltılmış olarak kullanılmasıyla ikinci işte insan figürünün kasıtlı olarak devre dışı bırakılmış olması, sevginin insanla var olup çoğaldığını, nefretin ise insanî olanı dolayısıyla insanı devre dışı bıraktığı şeklinde de okunabilir. Sergi alanı yine diğer etkinlikte olduğu gibi fakülte giriş holü olup, buranın anıtsal mimari niteliği de dikkate alınmıştır.
Ahmet UHRİ

Twitter